Bir işsizin ağzından: İşsizliğin bilinmeyen
İşsiz kaldım ve her şeyin iyi tarafını görmemi sağlayan karakterim, beni işsizliğin faydalarını bulmaya yöneltti. Bazıları para sıkıntısından mecburen oluşan faydalar olsa da, yine de fayda. Aslında bunları, yöneticim elini omzuma atıp “Bir-iki dakikan var mı? Konuşabilir miyiz?” demeden önce de düşünebilirdim ama…
Alarmsız uyanmak
Eski bir filmde, her gün şafak sökerken evinin aşağısındaki değirmene koşan, işin başlama düdüğünü duymak isteyen bir karakter vardı. Çalışmayı özlüyordu ve emekli olmasına rağmen, o sesi duymak için her sabah erkenden kalkıp işçilerle birlikte değirmene gidiyordu. İşinize veya çalışmaya böyle bir bağlılığınız yoksa, alarm sesiyle uyanmamak iyi gelecektir.
Evli olduğumu hatırladım
Eskiden eşimle yakındık. İşsiz kaldıktan sonra ise birlikte çabaladık ve birlikte geçirdiğimiz zaman arttı. Daha çok yakınlaştık. Bu zaman süresince birlikte endişelendik, birlikte üzüldük… Ama hep birlikteydik.
Uzun dönemli planlar
Uzun dönemli planlar kurmaya kafamı çok takardım. Yapamazdım da, ama üzerine çok düşünürdüm. Geçmişi uzun uzadıya düşünmeye de çok zaman harcıyordum. Ya da, geçmişe çok takıldığımı düşünmeye çok zaman harcıyordum. Anı yaşamalıyım derdim hep. Şimdi anı yaşıyorum. Şimdinin üzerine kafa yoruyorum, şimdinin üzerine düşünüyorum.
Sakalımı istediğim kadar uzatıyorum
Sakalım hala büyüyor. Tabi ki büyüyecek diyeceksiniz; ama kesmiyorum! Sabahları kalktığımda tıraş olmak için banyoya giriyorum, olmamam gerektiğini fark edince bir rahatlama geliyor. Sakalım hala büyüyor.
Dağınıklık yok
Evim çok dağınıktı! Mutfakta bir sürü bulaşık vardı. Tezgahtaki bulaşıklar yüzünden ev daha küçük görünüyordu. Boş konserve kutuları gibi işe yaramaz malzemeler vardı. Aslında eskiden işe yaramazdılar. Şimdi onları birçok yerde kullanabileceğimi gördüm. Peki ya o CD’ler? Gördüğümde, ben bunları neden aldım diye kendime sorduğum CD’lerde ne güzel şarkılar, ne güzel filmler varmış.
Spor yapıyorum
Her zaman spor yapabileceğimi biliyordum. Ama hiç zaman olmadı. Artık zamanım var. O kadar çok spor yapıyorum ki, vücudum kendine geldi. Aylar, hatta yıllardır kilo vermeyi düşünüyorum. İşimi kaybettiğimden beri düşünmüyorum, çünkü veriyorum! İşim olsaydı, hala düşünüyor olacaktım. Artık eski kotlarımı ve t-shirtlerimi giyebiliyorum.
Azmin zaferi
Aslında her şey azim ve isteğe bağlı değil mi? İşsiz kalmamın ardından, azmimi geliştirdim. Kendimi kontrol etmekte çok geliştim, insanlar bana bağırırken bile gülümsemeyi başarabiliyorum. Dinleniyorum, eğleniyorum ve yazıyorum.
MECBURİ FAYDALAR
Duş konusu
Karanlıkta duş almayı deniyorum. Soğuk duş tabi ki. Zaten hava sıcak, soğuk duş iyi geliyor. Hem ışıktan, hem de ısınmadan enerji tasarrufu.
Patlamış mısır olmasa da olur
Sinemada patlamış mısır almaya ne gerek var ki? Hem çok yağlı… Hatta filme gitmeye de gerek yok. Yakında DVD’si/CD’si çıkar ya da ben bir yerden bulurum, evde izlerim. Ayrıca TV’de çok güzel filmler oluyor.
SONUÇ OLARAK
İşsiz kalıp da dünyayı ve sistemi bu kadar iyi anlama fırsatı yakalayabileceğim hiç aklıma gelmezdi. Örneğin, maaşın ne için olduğunu daha iyi görüyorum. Hayatı sürdürmek için ne kadar para gerektiğini… Düşündüğümden çok daha azmış! Yalnız, hayatı sürdürmekten bahsediyorum; eğlenceli bir hayattan değil!
Aslında, şirketlerin çalışanlardan istediği sorumluluk ve görev bilincini, onların da çalışanlarına karşı duyduğunu fark ettim. Şirketinize katkıda bulunarak, bazen fedakarlıklar yapmanız gerekse bile, şirket gelirlerini ve finansal sağlığını artırmasını sağlarsanız, kötü zamanlarda bile maaşınızı ödeyerek ve yan haklarınızı vererek size karşılık veriyorlar. Sanırım bu işler böyle yürüyor.
Bu makaleyi yazdığımda işsizdim. Şanslıyım ki kısa süre sonra iş buldum ve bu dönem bitti. Ne yazık ki bir süre sonra yine işimi kaybettim. Ama iyi ki kısa süre sonra yine iş buldum. Sonra yine kaybettim… Yine buldum!
Yararlanılan kaynak: dvorkin.com