Yeni dizim: FlashForward

Sevdiğim ve sürekli takip ettiğim birkaç yabancı dizi vardır. Bunların başında Lost gelir. 6. sezonunu sabırsızlıkla beklerken geçtiğimiz ay ABC kanalında Lost yapımcılarının yeni dizisi olan FlashForward yayınlanmaya başladı. Sekiz bölümünü geride bırakan dizi şimdiden Lost’un yerine oturmaya aday gibi gözüküyor. Çünkü rating sonuçları bunu kanıtlar nitelikte. Özellikle Lost’un bu sezon bitmesiyle önümüzdeki yıllarda Lost’un yerini dolduracak gözüyle bakılıyor bu diziye. Ben de dün ilk bölümünü indirip izledim. Tıpkı Lost gibi daha ilk bölümünde insanı merakta bırakıyor ve şaşırtıyor.

Dizi aslında Lost’a bazı yönlerde benzerlik gösteriyor. Nasıl ki Lost’ta farklı hikayelere sahip karakterlerin; birbirleriyle kesişen hikayeleri, gizemli olaylar ve kaos ortamı varsa bu dizide de aynı şeyler söz konusu. Fakat tek bir fark var. Bu dizide aynı şeyleri yaşayan kişiler Lost’taki gibi sadece birkaç kişiden ibaret değil. Tüm dünyaya yayılmış bir bilinmezlik söz konusu.

Kısaca dizinin konusunu anlatacak olursak ki ben de aslında pek bir şey bildiğimi söyleyemem. Yine de birkaç kelam edeyim. Dizide dünyadaki herkes bilinmeyen bir nedenden ötürü yaklaşık 2 dakika 17 saniye baygın kalır. O an insanlar nerede ne iş yapıyorsa  oldukları yere yığılır kalır. Kimisi araba sürüyordur, kimisi yüzüyordur, kimisi de hastasını ameliyat ediyordur. Uyandıklarında ki bazıları hiç uyanamıyor geçen o 2 dakikada 17 saniye neler yaşadığını hiç hatırlamıyor. Ama herkesin hatırladığı başka bir şey vardır. İnsanlar 6 ay sonraki geleceğinden bir sahne görürler bu uyku halinde. Tabi daha sonra klasik kaderi değiştirebilirmiyiz sorusu karakterlerimizin beynini tırmalar. Tıpkı Lost gibi bu dizi de bölümleri ilerledikçe bir çok gizemin ortaya çıkacağından emin olduğumuz bir yapıya sahip. Bakalım biz izleyicileri daha neler bekliyor izleyip göreceğiz.